Apple kısa bir süre önce pazara sunacağı iPhone 6 dan daha üstün özelliklere sahip olan yeni modeli olan iPhone 6s i tanıttı. Tanıtımda da henüz piyasaya sürülmediği ifade edildi. Video da bu konu özetle; Amerika’da bir sokak röportajı yapılıp insanlara Apple’n yeni çıkardığı iPhone 6s henüz piyasaya çıkmadı fakat kendilerinde bu cihazdan test amaçlı olduğunu söyleyip cihazı kişilere denetmek üzerine kurgulanmış. Fakat küçük bir farkla. Apple’n 2007 yılında çıkardığı ilk iPhone telefonu, yeni çıkan iPhone 6s olduğunu söyleyerek insanlara denettiler. Ve ortaya çıkan sonuçlar inanılmazdı…
Reklamlarını beğenmiştim. Şarkısını, melodisini sevmiştim. Survivor All Star’da Hopi’nin sponsorluğunda yapılan bir ödül oyunu sonrası ‘’Hopi Dansı’’ diye bir şeyin oluştuğunu görünce ise dikkatimi bi tık öteye taşıdım…
Nasıl ki Starbucks mağaza atmosferini pazarlamasının temeline oturtup, bizlere bin bir çeşit kahve içiriyorsa, ülkemizde de buna benzer sadece ürün değil, “atmosfer pazarlaması” nı markasının temeline oturtmuş mekanlar giderek artmakta.İşte Dem’de bunların en güzel örneklerinden…
Üniversitelerde pazarlama-marka bölümlerinde bazı hocalar teorikle pratiği harmanlama adına öğrencilerine küçük küçük ödevler, projeler verir. Mesela AVM’lerde ki x mağazasının pazarlama-marka açısından mağaza atmosferi, markaya ait olan koku, görsellik, ürünlerin segmentasyonu, çalışanların ürünü sunumları, vitrin düzenlemeleri, ürün kampanyaları, markanın kişiliği, sloganları vs. bir çok açıdan incelenir. Ve bunlar hakkı ile yapıldığında son derece faydalı da olur. Tam da bu noktada değerli pazarlama üstadlarının bence listesine büyük harflerle ekleyebileceği oldukça farklı bir mekan Eminönü’ndeki Meşhur Çiğ Köfteci Ali Usta…
2. günün ilk konuşmacısı Kompüter reklam ajansının metin yazarı ve ortağı Umut Özsayar oldu. Konu başlığı “ Garanti Deneysel Bankacılık”. Bu reklam kampanyasının nasıl doğup, büyüdüğünü bize esprili bir dille anlattı. Hatta dikkatlerin dağıldığını gördüğü anlarda FİFA futbol oyununda sağ kanattan geliştirdiği etkili atakları da sunumunun içine kattı 🙂 Bu hamleleri gerçekten çok tuttum. Reklam Garanti Bankasında işe başlayan kardeşin havasını söndürme üzerine kurgulanmış. Ve mizahi bir yolla başarısızlık girişimleri anlatılmış.
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve İşletme Kulübü’nün düzenlemiş olduğu ADhere reklamcılık günleri reklam ve marka dünyasının birbirinden değerli isimlerini buluşturdu. Bu etkinlik gerek üniversite gençliği için gerekse de iş hayatına yeni başlayan ve atılımlar peşinde olan gençler için bulunmaz bir fırsattı. Bu vesile ile marka ve ajans tarafından belki gündelik hayatta kolay kolay bir araya gelemeyeceğimiz kişilerle buluşma ve kendilerine soru sorma fırsatı doğmuş oldu.
“Marka” tüketicinin zihninde inşa edilmeye çoktan başlamıştı. Soyuttu, hızlıca bilinçaltına yerleşiyordu. Bir kimliğe bürünmüştü ve tabi bunun altında birde kişiliğe. Duruşu, dillere destan bir imajı vardı. Kendine has bir dili, kokusu, rengi, söyleyecek sözleri vardı. Konumlandırma gibi her şeyin onun etrafında döndüğü sağlam da bir kalbi…
Özellikle böyle soğuk ve karlı havalarda insanların internet kullanım oranları artmakta. Sosyal medyada bulunma ise tavan yapmakta. Bunu fırsat bilen markalar ise bilinirliklerini ve tüketici ile sıcak bir bağ oluşturup onlara dokunabilme fırsatını kaçırmayacaklardı. Merak edip Twitter’da bir çok markanın sayfasına girip hangi markalar ‘’kar’’ ile kendi markalarını ilişkilendirip tweet atmış diye bakınca açıkçası beklediğimden daha az marka’nın bu iletişimi sağladığını gördüm. Sanırım bir çok marka donmuş, çözülmeyi bekliyor 🙂
“Canınız çeker, çekmez koska tahin pekmez” jingle’lı reklamı ile tahin pekmezin mevcut kültürel konumlandırmasını arkasına alan Koska tahin pekmez artık sadece kahvaltılarda değil gün içerisinde, aralarda diğer bir ifadeyle canının çektiği her an bu doğal lezzeti tüketebilirsin mesajı vermekte…
Güzel olmak, çevresine genç görünmek ve kendini iyi hissetmek her dönem tüm bayanların vazgeçilmezi oldu.
Pazarlamacılar ise gerek fiziksel, gerekse de duygusal fayda anlamında istenilenleri zekice pazarladılar. Güzel ve genç görünmek, güzel kokmak ve yaşlanmayla savaşmak gibi…
Türkiye’ye ilk marka danışmanlığı kavramını getiren, sayısız markaya danışmanlık hizmeti veren ve Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar Mı? Pazarlama Reçeteleri, Başka Akmerkez Yok gibi başarılı kitaplara imza atan Güven Borça’nın, KOBİ’lerden Ne Öğrendim? Konu başlığı ile MarketingTalks’ta yapmış olduğu sunumun yazı hali
Belkide Mynet’in en büyük gücü,insanların daha yavaş yavaş internete alışma döneminde ilklerden olmasıdır.Site bilinirliği ve aldığı reklam payları zaten ortada.İçerik pazarlamasının güzel bir örneği.Şuan kendisine rakip olarak görünen Milliyet,Hürriyet vb. gazete kökenli sitelerin yanında Mynet’in gayet sağlam ilerlediğini görüyorum.
‘’Sizi temin ederiz böyle bir okul görmediniz’’ temalı her sokak başında billboardlarda, televizyonda, radyoda, facebook, twitter gibi sosyal medyada kısacası online ve offline her yerde karşımıza çıkan üniversite tanıtımları bu yıl tavan yapmış görünüyor.İsterseniz bu üniversitelere birde marka gözü ile bakıp inceleyelim…
İster pazarlama, ister reklam istersenızde kendi işinizle uğraşıyor olun.Eğer Türkiye’de yaşıyorsanız bu verileri dikkate almakta fayda var…
Yüksek lisansta ”digital pazarlama” dersinde öğrenilen teoriğin pratiğe dönüşmesi için hazırlanması istenilen bir facebook sayfasıdır. Sayfada pazarlama-marka-reklam alanında ”içerik pazarlaması” yapılmıştır. Proje süresi sadece 1 ay olduğundan daha sonra devam edilmemiştir.1 aylık sürecin detaylı hikayesi de ise şu şekildedir …