güven borça

Günlerden cumartesi,mevsimlerden sonbahar.Koştura koştura ilk yarısını özel sebeplerden dolayı kaçırdığım ve 2.yarısına yetiştiğim MarketingTalks etkinliğindeydim artık.İlk defa gittiğim Kadir Has Üniversitesinin Cibali Kampusu,enfes Haliç manzarasıyla birleşmiş. Bize kalan ise konferans salonuna çıkıp pazarlama-marka üstadlarını dinlemek ve onlardan neler öğrenebilirizin hesabını yapmak olmuştu.

Diğer konuşmacıların hakkını yemeyelim hepsi çok iyidi.Sektörle ilgili deneyimlerini bizimle birebir paylaştılar.Fakat sizi sıkmama adına ben buarada tek bir sunumun yazı haline giriştim,elimden geldiğince…

KOBİ’lerden Ne Öğrendim? İle Güven Borça Sunumu

Bildiğim kadarı ile Türkiye’ye ilk marka danışmanlığı kavramını getiren ve Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar Mı?Pazarlama Reçeteleri,Başka Akmerkez Yok  gibi kitapları olan Marka Danışmanı Güven Borça, KOBİ’lerden Ne Öğrendim? Konu başlığı ile sunumuna başladı.Bu başlık altında ilk defa bir sunum yaptığını söyledi.Genellikle kitabına isim veren Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar Mı? ile yer aldığını paylaştı.Aslında Bence konu başlığının da pek bir önemi yoktu.Önemli olan Güven Borça’nın orada olmasıydı.Çünkü anlatacak çok markası ve hikayesi vardı.Bunu zaten daha ilk dakikalardan itibaren hissettik.Kurucusu olduğu Markam Danışmanlık şirketi ile genellikle Türkiye’de ki Kobilere hizmet vermeyi daha çok sevdiğini dile getirdi.Çünkü söyleneni yaptıklarını ,markaları için başarıya gidecek hamlelere sadık kaldıklarını bizimle paylaştı.Ve özellikle Anadolu’da ki şirketlerin işi bilenlere saygılarının sonsuz olduğunu söyledi.Malum bu büyük, holdingleşmiş şirketlerde her zaman böyle olmuyor.

Üstadın Kobilerden ve tabi sektörden öğrendiği çok önemli bilgiler vardı.Mesela doymuş pazarlarda enerji ve para harcayacağınıza yeni katagoriler oluşturmak ve o pazarlarda ilk olup yukarılara oynamanın daha akıllıca olacağını söyledi.Bence de gayet doğru bir tespit.Örneğin son dönemde ETİ’nin soğuk atıştırmalıklara olan ilgisi (Alaska Frigo’yu satın alması gibi)

Daha sonra çalıştığı bir çok markadan bahsetti.İpek Şampuanları ,Peyman, Ekici Peynirleri, She Parfümleri bunlardan bazılarıydı.İpek’te ambalajından fiyatına ve diğer pazarlama karması elemanlarının titizlikle uygulandığını ve muadilleri ile aynı fiyata daha büyük şişe şampuan almak üzerine kurulu bir pazarlama düşünceleri olduğunu dile getirdi. O dönemde İpek ,Türk ailesi için en uygun şampuandı diye hatırlıyorum.Yani mantık olarak şuan BİM ‘in yaptığı olay.Ve uzun bir dönemde çokta başarılı oldu.She de ise yapılan Pazar araştırmaları,rakiplerin ürünleri,rekabet analizi, konumlandırma vb. pazarlama planını oluşturan elamanların analizinde ortaya çıkan sonuç ”piyasada genç kızlara hitap eden bir parfüm yoktu”olmuş.İşte She de ki çıkış noktalarıda tam olarak buymuş.Hedef; genç kızların parfümü olmak.Marka konumlandırma ve hedef kitle bu doğrultuda seçilip,başarı böyle yakalanmış.Ve benimde o dönem çevremden hatırladığım kadarıyla. She şekerli,tatlı bir kokusu olan fiyat olarakta uçuk olmayan, iz bırakan bir kokuydu.

güven borca

Bir diğer konuda batının çok tükettiği kahve. Bizde de Kahve Dünyası ile hayat buldu ve tabi sonra adında kahve geçen sarayları,keyifleri,şekerleri vb mekanlar.Yani herşeyde olduğu gibi bunda da taklitçiliğin dibine vurduk.Oysa asıl konu farklılaşma değil miydi?Mesela tutkunu olduğumuz, içmeden belki bir gün bile geçiremediğimiz ”çay”

Bu ürünü farklılaştırıp,atmosferi güzel ortamlarda sunamaz mıyız?Yani biz sunamazsak Starbucks sanırım bize yakın zamanda sunacak.Çünkü çalışmalara başladığının haberleri geliyor.

Güven Borça’nın sunumunda ara ara dert yandığı bir diğer konuda patronların uzun vadede bir marka yaratma desteğinden çok ‘’bir Avm dikelim parayı çabucak katlayalım’’ kolaycılığıydı.Çünkü bir şirket,bir marka yaratmakta para önemli fakat paradan ziyade emek,araştırma,sabır isteyende bir süreç olduğunu düşünüyorum ve bizim güzide şirketlerimiz araştırma ve sabır kısmından sanırım sınıfta kalıyor.

Güven Borça yaklaşık 45 dk süren sunumu boyunca elbette daha bir çok pazarlama ve marka konularından, yaşanmış hikayelerden bahsetti.Sanırım benim aklımda kalanlar anahatları ile bunlardı.

Birde marka dünyası için bu kadar önemli olup,bir o kadar da mütavazi oluşu,samimiyeti ve  konuları bu kadar basit,net herkesin anlayabileceği bir dilde anlatmış olması beni ve salondaki diğer konukları kendisine bir kez daha hayran bırakmaya yetti 🙂

Not: Güven Borça Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar mı? adlı kitabının güncellenmiş olan 11.baskısını matbaaya göndermiş.İçerik olarakta yarıdan fazlası güncellenmiş olduğunun bilgisini aldım.

https://twitter.com/aliemresuslu

Bana, Fanta’ya sarı kola diyen adamın basit düşünce yapısını ver Allahım…