Hay markanla bin yaşa …
(sosyal medya pazarlaması-facebook)
‘’Hay markanla bin yaşa’’ adlı facebook sayfamı 31 Mart 2014 akşamı oluşturarak digital pazarlama dersi ödevime başlamış oldum.
Sayfa adına karar verirken çözümünü bulamadığımız bir olayı başka birisi çözdüğü vakit ona söylediğimiz ‘’hay aklınla bin yaşa’’ deyiminden ilham alarak oluşturdum. Ve ayrıca ismin daha rahat kullanılması bakımında nam-ı diğer şekilde ‘’hmby’’ kısaltmasını kullandım.
Hakkında kısmında ise sayfamı tek cümle ile nasıl ifade edebilirim sorusunun cevabını aradım. Aklıma ilkokulda annelerimizin biz okula giderken hazırladığı beslenme çantası geldi. Ve benim bu sayfada pazarlamasını yapacağım konular marka, pazarlama, reklam olunca hakkında köşesine yazılacak ifade ‘’marka-pazarlama-reklam alanında beslenme çantası’’ olmuş oldu.
Sayfa profil resmi ise bir erkeğin göğsüne kutu sütü bantlayarak bir bebeği tıpkı bir anne gibi emzirmesini gösteren fotoğraf ise bence cuk oturdu. Bu resmi seçme nedenim sayfamın ; yaratıcı, farklı eğlenceli ve aynı zamanda besleyici olduğu algısını oluşturmaktı.
Arka plan resmine ise geçen yaz katıldığım 25.kristal elma yaratıcılık festivalinde çekmiş olduğum fotoğrafı koydum. Burada da Türk halkının aklında yer eden ünlü reklam sloganlarından oluşmuş renkli bir platform görünmektedir.
Böylece sayfa ismi, profil resmi, arka plan resmi ve hakkında köşesi ile #haymarkanlabinyaşa nın kimliği oluşmuş oldu.
Aslında buradaki ’’içerik pazarlama’’ kavramı benim sayfamın özünü oluşturmaktadır.
Sayfa çalışmamda açıkçası ilk hafta sayfamın beğeni sayısını arttırmaktan çok içeriği arttırmanın üzerine gittim. İstediğim şekilde içerik oluşturursam takipçi sayısı ,beğeniler, etkileşimlerde beraberinde gelir diye düşündüm Öncelikle sayfamın konumlandırmasını yaptım.Çünkü bence çoğu zaman pazarlamada herşey konumlandırmayla başlar.Sayfamın temel konumlandırmasını ; marka-pazarlama-reklam alanında güncel, yararlı ve eğlenceli bilgiler vermek olarak seçtim.
Burada gündemden kopmadan marka-pazarlama-reklam alanıyla ilgili paylaşımlarıma örnekler vermem gerekirse
- Yeni çıkan bir reklamı paylaşıp, kendi yorumlarımı yazmak
- Takip ettiğim sitelerden, bloglardan beğendiğim başarılı bulduğum içerikleri paylaşma (burada benim beslendiğim yerler MarketingTürkiye, CampaingTürkiye, BrandTalks, Mediacat, Pazarlamasyon, Webrazzi,
Reklamona gibi siteler ve burada çalışan kişilerin blogları oldu
- Özel günleri es geçmedim.
- 23 Nisan , 1 Mayıs gibi o güne uygun yazılar, içerikler paylaştım.
- Fotoğraf paylaşımlarımda da özellikle dikkat ettiğim şey, paylaşıp yorum yazdığım fotoğrafların hemen hemen hepsi kendi çektiğim fotoğraflardan oluşması oldu. Burada doğallığın ön planda olmasını istedim.Fotoğraflar genellikle bir ürün,mekan,kitap görüntüsü,dergi sayfası vb. objeler oldu.
- İçeriklerde yeri geldi teknik bilgiler,makaleler oldu.Yeri geldi daha kısa net paylaşımlar oldu.Eğlenceli olma kısmını ise çoğu zaman reklam paylaşımları ile yakaladığımı düşünüyorum.
Paylaşımlarımda kullandığım dil ,daha çok konuşma diline yakın bir üslup oldu.Özellikle gençler üzerinde sıcaklık ve samimiyetin getirdiği bir enerjiyi yakalamak istedim. Çünkü eğlenceli, sıcak, samimi bir duygu veremezsem içeriğim ne kadar iyi olursa olsun geniş kitlelere ulaşmak benim için kesinlikle zor olurdu.Paylaşımlarımın altına da o konu ile ilgili # hastang koydum.Bunu cümlenin içersinde değilde, genelde sonunda bilinçli olarak koydum (bence # cümlenin görüntü anlamında ahengini bozmakta, anlaşılırlığını azaltmakta)ve bu #hastanglerinde takipçi sayıma ve etkileşimime katkısı olduğunu düşünmekteyim.
Takipçi sayısını ve etkileşimimi nasıl arttırdım?
İlk zamanlar çoğu kişininde yaptığı gibi çevremizden böyle böyle bir sayfa açtım bir göz atıp, destek çıkarmışın yolundan gittim.Fakat burada çok fazla ileriye gitmek istemedim.Yoksa bu şekilde projemizin amacına ulaşmayacağını düşündüm . Kendi şahsi twitter ve linkedln hesaplarımdan da tanıtımlarım oldu. Bu şekilde de beğeni ve etkileşimlerim arttı.
Fakat en büyük katkıyı istediğim hedef kitleye ulaşmakta ve bu konularla ilgili insanların beğenilerini almakta pazarlamanın olmazsa olmazlarından olan reklam ayağında gördüm.Küçük bütçelerle Facebook’a reklamlar verdim . (1 günlük = 11 TL) Gün olarak Facebook trafiğinin en yoğun olduğu hafta sonları cumartesi,pazarları seçtim. Sayfa tanıtım reklamlarım görünmeye başladı.Ve artık farkedilir olmaya başlamıştım.
Facebookta reklam verirken birçok kriter seçebiliyoruz.
Ben hedef kitle olarak ; 17 yaşından büyük herkes
İlgi alanları ; marka,pazarlama,reklam,eğlence,satış,brand,üniversite gençliği gibi anahtar kelimeleri seçtim.
Sayfamın bu şekilde reklamı olması benim gerçek anlamda hedeflediğim kişilere ulaşmamda gayet etkili oldu.Ve tabi onların X kişi ‘’haymarkanlabinyaşa’’ yı beğendi ibaresi onların arkadaşlarınında ana sayfalarında gözükmesi ile beğenenlerin arkadaşlarına da ulaşmış oldum.
Sayfam bu şekilde her geçen gün artan beğeni sayısına ulaştı. Burada küçük sandığımız o reklamların bile ne kadar etkili birer pazarlama aracı olduğunu anladım.Bu şekilde hayran sayım arttıkça gönderdiğim içeriklerinde beğeni sayısı arttı.Reklam verdiğim gün ortalama 50-80 arasında beğeni alıyordum ve 1 Mayıs itibari ile toplam beğeni sayım 654 lere ulaşmış oldu.
Artık sistemimde oturdukça bana kalan şey sayfamı diri ve güncel tutmak oldu.Yani ilk haftalara oranla işim daha da kolaylaşmış oldu.Bu noktada insanları sıkmadan hemen hemen her gün paylaşımlar yapmaya çalıştım.Ortalama paylaşım sayım günde 2-3 adet oldu.Hafta sonları bu sayı 4-5 leri buldu.
Çalıştığımdan dolayı akşam saatleri benim için uygun saatlerdi.Aslında genelde de insanlar bu saatlerde sosyal medyada daha fazla vakit harcadıkları bilinmekte.Paylaşımlarımın arası 1-2 saat olmasına ayrıca özen gösterdim.Hiç paylaşım yapmadan art arda gönderiler yapmak sayfam adına iyi bir görüntü oluşturmayacaktı. Burada yanılmıyorsam 2.hafta yapmış olduğum bir paylaşımıma da BrandTalks sitesi editörü detaylı bilgilerini sayfama özelden mesaj atıp katkıda bulunmuştu.Sayfamın sektörden birilerinin dikkatini çekmeside ayrıca güzeldi.
Sayfamdaki gönderilere yorumlarda oldu, bende onlara kısa sürelerde dönüşler yaptım. Fakat biraz daha fazla yorum vs. olsa idi daha iyi olurdu gibime geliyor.Bu da aslında gün içindeki zaman azlığından kaynaklanıyor sanki.Çünkü sayfa yöneticiliğinin gerçekten ilgi ve zaman gerektirdiğini yaşayarak görmüş oldum.Yoksa hayata geçmeyen fikirlerimden ; bir konu ,ürün,hizmet hakkında bir slogan yazıp, en çok beğeniyi alan arkadaşımıza haymarkanlabinyaşa dan küçük bir hediye(kitap,dergi,sinema bileti vs.) gibi bu ve benzeri kampanyalarda yapabilseydim çok daha güzel olurdu diye düşünüyorum.
Sayfamda da ara ara yazdığım gibi #haymarkanlabinyaşa namı-ı diğer #hmby bir marka-pazarlama hikayesi dedik gelsende bu hikayenin kahramanlarından ol dedik , iyi de ettik ama sanırım artık hikayenin sonuna geldik 😦
Sonuç
Sonuç olarak derslerde gördüğümüz digital pazarlama ile ilgili bilgileri facebook sayfamızın pazarlamasında kullanarak bizzat deneyimleme fırsatı bulmuş olduk. Farklı, biraz uzun, zaman zaman yorucu, fakat beğeni ve olumlu yorumları görünce keyif verici, öğretici güzel bir süreç oldu ..Pazarlamanın özellikle sosyal medya pazarlamasının deneyimleyerek öğrenilmesi inanın bambaşka bir tecrübe 🙂
#haymarkanlabinyaşa #hmby
Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/pages/Hay-markanla-bin-ya%C5%9Fa/662462213788989
okuyucuya not, hemde en dip not:
Yüksek lisansta ”digital pazarlama” dersinde öğrenilen teoriğin pratiğe dönüşmesi için hazırlanması istenilen bir facebook sayfasıdır. Sayfada pazarlama-marka-reklam alanında ”içerik pazarlaması” yapılmıştır. Proje süresi sadece 1 ay olduğundan daha sonra devam edilmemiştir. ”Bitmiş en güzel hikayem” adlı paylaşımımdan sonra bir daha bir şey payşılmamıştır. Böylede karakterli bir sayfadır 🙂
https://twitter.com/aliemresuslu
Bana, Fanta’ya sarı kola diyen adamın basit düşünce yapısını ver Allahım…